Arda Turan

Arda'nın ünü sınır tanımıyor
G.Saray'ın Boleslav maçında dikkatleri çeken ve son dünya şampiyonu İtalya karşısında da yıldız gibi parlayan genç yeteneğin ünü şimdiden sınırları aştı bile. Birkaç aydır futbol vitrininde olmasına rağmen, son günlerin en çok takip edilen video sitesi olan youtube.com'da, neredeyse Hagi kadar görüntüye sahip olması bile onun geleceğinin ne kadar parlak olduğunun bir göstergesi aslında




Hakkında çıkan '60 dakikalık adam' eleştirilerine aldırış etmeyen Arda, yeni bir 'Hagi' olma yolunda yakasına 'maşallah'ları iliştirerek ilerliyor. Sağ kanat oyuncusu olarak bilindiği halde onu sahanın her yerinde görebilmek mümkün. Durmadan kanat değiştirerek oyuna dinamizm ve estetik kazandıran oyuncu, özellikle Ribery'nin gidişinden sonra G.Saray'ın yüreğine su serpti.





Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim de İtalya maçı sonrası yaptığı basın toplantısının ardından, 'Şimdi ben gidiyorum, yerimi ise bir dünya yıldızı adayına bırakıyorum.' diyerek genç oyuncuya hak ettiği değeri göstermiş oldu. Ne hakkında çıkan eleştirilere ne de yüksek düzeydeki övgülere takılmayan Arda, ahlakıyla da örnek bir duruş sergiliyor. Şu an İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni çalıştıran U19 Milli Takımı'nın eski hocası ve Arda'nın üzerinde büyük emeği bulunan Abdullah Avcı, genç yıldızın başarısı ve insani yönü için şu açıklamayı yapıyor: "Çok yetenekli, akıllı, profesyonelliği bilen bir futbolcu. Açıkçası, kızım olsa veririm."




Yeni olmasına rağmen Şampiyonlar Ligi'nde Bordeaux ve Liverpool karşısında çıktığı grup maçlarında UEFA tarafından maçın oyuncusu seçilen Arda'nın İtalya karşısında ortaya koyduğu futbol için Lucescu, "Yaşından çekinmeden her futbolcunun idmanda bile yapmaya cesaret edemeyeceği hareketleri İtalyan savunmasının üzerine giderek gerçekleştirdi." ifadelerini kullandı ve oyun zekasını cesaretiyle birleştirmesine hayran kaldığını söyledi.




Altıntepsi'de futbol serüvenine başlayan Arda, 12 yaşında G.Saray'ın altyapısına geldi. Burada Hagi tarafından keşfedilen oyuncu, Mülayim, Uğur ve Cafercan ile birlikte A takıma alındı. Bu dönemde forma şansı bulamadı ve kiralık olarak Vestel tecrübesine tabi tutuldu. Onun dönüşünü Gerets de dahil hiç kimse nazarı dikkate almadı. Gençlere önem verdiği söylenen Belçikalı hoca, Arda'yı keşfetmekte biraz geç kaldı. O dönemde G.Saray, yabancı futbolcuların peşine düşüp alamadıkça, Arda sessiz sessiz çalıştı. Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme maçında Boleslav karşısındaki ilk maçta iki gol, bir asistle Türkiye standartlarının üstünde bir oyuncu olduğunu ispatladı. Takip eden süreçte hem G.Saray'da hem de Milli Takım'da süreklilik kazandı. G.Saray'da 2004-2005 sezonunu 1 maçta 26 dakika oynayarak tamamlayan Arda, bir sonraki sezonda Vestel forması altında 15 maçın 13'üne ilk 11'de çıktı ve bin 118 dakika oynayıp 2 gol attı. Bu sezon 13 maçın 12'sinde ilk 11'de forma şansı bulan Arda, bin 88 dakikada 2 gol kaydetti.



GÖRÜŞLER

İtalyanlar takibe alır

"Arda başlı başına yıldız adayı. Sert İtalyan savunmasından korkmadan rakiplerinin üzerine gitti. Yaşından çekinmeden her futbolcunun idmanda bile yapmaya cesaret edemeyeceği hareketleri İtalyan savunmasının üzerine giderek gerçekleştirdi. Attığı çalımlar cesareti ve oyun zekası, toplara dalışı ise kavgacı ruhuydu. İtalyanlar artık onu takip etmeye başlar



Mircea Lucescu, Shakhtar Teknik Direktörü

Sihirli bilekleri var

"Arda, Ronaldinho düzeyinde bir futbolcu, sihirli bilekleri var. Futbol zekası çok gelişmiş. Yalnız takım oyununa uyumu açısından ve savunma yanını geliştirmesi bakımından zamanlama ve deneyime ihtiyacı var. Onu seyretmek büyük zevk. İleride onun özel seyircileri olacaktır. Ayrıca onu yetiştiren hocalara, başta Abdullah Avcı'ya çok teşekkür edilmesi gerekir."




Zekasıyla oynuyor

"Çok özel yetenekleri var. Ve de bunları her türlü ortamda kendinden emin şekilde kullanabiliyor. İtalya gibi bir takım karşısısında hiç telaşa kapılmadan yeteneklerini sergilemesi ne kadar akıllı olduğunu ortaya koyuyor. Arda'nın başka sebeplerden düşüş göstereceğini ummuyorum. Çünkü çok etkili bir çocuk, ileride daha da iyi olacağından eminim."

Ömer Üründül, Sabah spor yazarı